ÇOCUKLULUK YARALARI

ÇOCUKLUK YARALARI 
 
 
Kaybettiklerikazandıkları kadar çok olmadığından yaşlılık,
 
gençlikten daha nitelikli bir öğretmen olmak bir yana, ona
 
yaklaşmakta bile zorlanır.
 
        -HENRY DAVID THOREAU
 
 
 
"RUHSAL VE DUYGUSAL HASAR" sözcüklerini duyduğunuzda, aklınıza gelen ilk şey sanırım fiziksel veya cinsel suistimal gibi çocukluğa ait ciddi travmalar ya da boşanmış, ölmüş veya alkolik ebeveynlere sahip olmaktan dolayı çekilen ıstıraplar oluyordur.
 
Birçok insana göre, maalesef çocukluğun talihsiz gerçekleri bunlar. Ancak güvenli bir çevrede yetişecek kadar şanslı olsanız bile, çocukluktan kalma gözle görünür yara izleri taşıyor olabilirsiniz, çünkü bizler doğduğumuz ilk andan itibaren karmaşık ve sonu gelmez gereksinim döngümüzle başkalarına bağımlı yaşayan yaratıklarız. 
 
Freud bizleri "açgözlü varlıklar" olarak tanımlarken bir yandan haklıydı. Ne kadar kendini adarsa adasın hiçbir ebeveyn, bizim bu sürekli değişen ihtiyaçlarımızın tamamını kusursuz bir biçimde karşılamaya muktedir olamaz.
 
Nasıl yaralanmış olabileceğinize ve bunların evliliğiniz üzerindeki etkilerine dair çalışmalarımızı da ilerleyen makalelerde bahsedeceğim.